8.Altındağ’da Şiir Akşamları ve Serdar Tuncer’den nakille Abdürrahim Karakoç’un Mihribanı
‘Altındağ’da Şiir Akşamları’ adıyla 8.’si düzenlenen
etkinlikte birçok şair bulunuyordu. Ataol Behramoğlu, Bahattin Karakoç, Haluk
Çetin, İsmail Kılıçarslan, Mehmet Nuri Parmaksız, Nurullah Genç, Serdar Tuncer
ve Azeri şair Vagıf Behmenli..
Gecenin sunuculuğunu Serdar Tuncer abimiz yaptı: ’Yaşım 35
olunca şair olarak katılacağım.’ diyerek. Bahattin amca şekerini
ayarlayamayınca sen bilirsin ezbere sen oku dedi Serdar abiye onu da okudu
‘Ihlamurlar çiçek açtığı zaman’ dedi.
Sonra başladı anlatmaya Abdürrahim Karakoç’u:
Yolda çevirir genç şairler:-’Hocam haddim değil ama bir şiir
yazdım okusanız.’ derdi..
Karakoç:- ’Haddin değilse yazma evladım.’
‘Bir gün Ramazan programı çıkışı sizi ben bırakayım dedim.
Teşrif etti arabama, sorayım dedim Mihriban’ın hikâyesi nedir, nedir bu
Mihriban olayı? Karakoç cevaplamış:
-‘Kimseye anlatmadım saa da anlatmam. Ama şu kadarını bil
yeter Mihriban başka şehirde ben başka şehirdeydim. O bana mektup yollardı ben
yollamazdım. Genç bekar bir kıza mektup yollamak ne demek. Onun şehrinde yerel
bir gazete vardı o bana mektup yazar ben şiirlerimi o gazeteye gönderirdim. O
mektup yazar ben gazeteye şiir yazardım..’
Mihriban
Sarı saçlarına deli gönlümü,
Bağlamışlar çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü,
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.
Yar deyince kalem elden düşüyor,
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor.
Lambada titreyen alev üşüyor,
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban.
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama,
Aşk deyince ötesini arama.
Her nesnenin bir bitimi var ama.
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmamış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüme
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kör düğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
Abdurrahim Karakoç
Sarı saçlarına deli gönlümü,
Bağlamışlar çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü,
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.
Yar deyince kalem elden düşüyor,
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor.
Lambada titreyen alev üşüyor,
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban.
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama,
Aşk deyince ötesini arama.
Her nesnenin bir bitimi var ama.
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmamış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüme
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kör düğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
Abdurrahim Karakoç
Bestekarı Musa Eroğlu'ndan dinleyelim :
Bu şiirin üstüne Mihriban’ın Karakoç’a mektubunda şunları
yazdığı söylenir:
"Şiirinde sanki bana
sesleniyor gibiydin... Benim seni unuttuğumu sanma.. ben de hala seni
sevmekteyim ve bu aşk bitmeyecek... Sen bende esen eski kavak yelisin ve seni
unutmam mümkün değil..."
Cevap yine gazeteye şiirle olur ve bu şiir son şiirdir:
Unutursun
Mihribanım
“Unutmak kolay mı?” deme
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihriban’ım.
Zaman erir kelep kelep
Meyve dalında kalmaz hep
Unutturur bir çok sebep
Unutursun Mihriban’ım.
Yıllar sinene yaslanır
Hatıraların paslanır
Bu deli gönlün uslanır
Unutursun Mihriban’ım.
Süt emerdin gündüz gece
Unuttun ya, büyüyünce...
Ve işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban’ım.
Gün geçer azalır sevgi
Değişir her şeyin rengi
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihriban’ım.
Düzen böyle bu gemide
Eskiler yiter yenide
Beni değil, sen, seni de
Unutursun Mihriban’ım.
Abdurrahim Karakoç
“Unutmak kolay mı?” deme
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihriban’ım.
Zaman erir kelep kelep
Meyve dalında kalmaz hep
Unutturur bir çok sebep
Unutursun Mihriban’ım.
Yıllar sinene yaslanır
Hatıraların paslanır
Bu deli gönlün uslanır
Unutursun Mihriban’ım.
Süt emerdin gündüz gece
Unuttun ya, büyüyünce...
Ve işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban’ım.
Gün geçer azalır sevgi
Değişir her şeyin rengi
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihriban’ım.
Düzen böyle bu gemide
Eskiler yiter yenide
Beni değil, sen, seni de
Unutursun Mihriban’ım.
Abdurrahim Karakoç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder